1. Kolektif - Okul - Topluluk Kaynaşma Ziyareti - Milonga Juntos - 14 Eylül 2021
Sevgili Kolektif Katılımcıları,
Öncelikle Assos sonrası bir süre sizlerle iletişim kuramadığım için özür diliyorum. Çok keyifli bir kamptı ama bir hayli yorulmuşum.
Hatırlarsınız; daha önceki toplantılarımızda ayda bir okullarımızın etkinliklerine katılıp onları ve mekanlarını tanımayı programımıza almıştık. Ancak yaz döneminde, hele de pandemi tam olarak hızını kesmemişken mümkün olduğunca açık havada kendi etkinliklerimizde bulunmayı tercih ettik. Artık sonbahara girdiğimize göre yaptığımız plana kaldığımız yerden geri dönebiliriz.
Tangoda kaynaşma pek de kolay bir konu değil. Bireysel olarak da topluluk olarak da belki yıllarca bunu anlamaya ve çözmeye çalışacağız.
Sarılarak dans ediyoruz, ki sırf sarılmayı başaramadığı için çok insan dansa adım bile atamıyor, o adımı atsa da bir yerinde bırakabiliyor. Ya da çok az sayıda güvenebildiği insanla kapalı gruplar içinde kendi kampında dans edebiliyor.
İnsanlarımız göz göze bakmaya dahi cesaret edemiyor. Flört gibi algılanabilecek diye gayet insani bir bakışı birbirinden esirgeyebiliyor. Ya da reddedilme veya eleştirilme korkusu ile iletişim kurmaktan kaçınıyor. Bu nedenlerle de Arjantin'de ve batıda çok rahat kullanılan davet biçimi (mirada-cabaceo) bir türlü ülkemizde oturmuyor, bünyemize girmiyor. Örneklerini izlemekle, anlatılanları dinlemekle altından kalkamıyoruz.
Cinselliği de yadsıyoruz. Duygularımızı kapatıyoruz, duygusunu açanı da ileri gitti diye etiketliyoruz. Oysa varlığımızı kadın-erkek çekimine, insan doğamızdaki "Arzu"ya borçluyuz. Kabul etmek ve anlamak yerine arzusunu göstereni cezalandırıyoruz.
Affetme yeteneğimiz zayıf. Küçük bir anlaşmazlığı ve olumsuzluğu çok uzun süre içimizde taşıyoruz. Şiddet travmaları ve korkularla başa çıkamıyor, ya kaçıyor ya da saldırganlaşıyoruz.
Sınıfsal ve değer farklarımızı bir kenara bırakmak da kolay olmuyor. Aramızdaki duvarları kaldırıp yan yana gelişlerimizde daha daha temel insani meseleleri anlamalıyız.
Okullar ve Kolektif ilişkisi bunlardan ayrı değil. Ama başka katmanları da olan bir konu. Kimi davranış biçimlerimiz, motivasyonlarımız ve değer anlayışımız ortak, kimileri ayrı. Aynı şehirdeki tango topluluğunun farklı kareleri içinde yer alıyoruz, bazen de kesişiyoruz. Farklarımızı renklilik ve çeşitlilik olarak ele alırsak karşı karşıya gelmez, yan yana yürürüz. Birbirimize destek olur, topluluğumuzu birlikte büyütürüz. Hatalarımızdan ders alır, doğruları buluruz.
Bu amaçla ayda bir okullarımızı ziyaret edeceğiz. Ancak bunun dışında da her kolektif katılımcısı İzmir'deki tüm okulların etkinliklerini takip ederek vakit buldukça bu etkinliklere de katılabilirse okullardaki tangocu arkadaşlarımızla bağ kurabilir, arkadaşlıklarını geliştirebilirler.
Salonda dans eden arkadaşlarımızın dans düzeyleri genelde daha ileri ve daha uzun süredir dans eden insanlar, bu yüzden de gözünüz korkmasın, ama onların dansından da bir şeyler öğrenmeye, gözlemlemeye ve anlamaya çalışalım. Seviye ve stil farklarından ve az önce bahsettiğim psikolojik ve sosyo-kültürel engellerinden dolayı da sizlerle şimdilik dans etmiyor da olabilirler. Alınmayın, kırılmayın lütfen. Anlayışla karşılayın, sizler de çalışarak dans etmeyi ilerleteceksiniz, zaman alacak. Diğer engelleri aşmak için de hep beraber düşünmemiz, çalışmamız gerekiyor. Bunlar hepimizin ortak sorunları.
Salon adabı ve tangonun kuralları da gözünüzde büyümesin. Sevgili arkadaşlarımız Filiz ve Sermet abinin yazdıklarını bir gözden geçirin lütfen. Bizim açık havada practilongalarımızdakinden daha ciddi ve hassas ritüelleri var, konuk olduğumuz mekanların alışkanlıklarına ve kurallarına dikkat etmemiz, özen göstermemiz gerekiyor.
Eylül ayı itibarı ile eğitim sezonu başlıyor. İnsanlar tatillerini tamamladılar ve uzun vadeli plan yapabilecek durumdalar. Okullarımızda çok değerli hocalar var. Tangoyu öğretmek ve yaygınlaştırmak için büyük heyecan duyuyorlar.
Bizlerse kendi içimizde bağımsız bir kolektif olarak hiçbir öğrenme metodunu takip etmeyeceğiz, sadece dans ederek dansı öğrenmeye ve geliştirmeye çalışacağız. Bauhaus'un, Steiner'in veya Köy Enstitüleri'nin tercih ettiği "Yaparak Öğrenme" ve "Topluluk Ruhu" peşindeyiz. Etkinlikler ve bolca dans, buluşmalar, tartışmalar, sohbetler, görüş alış-verişi, denemeler, risk alma, hata yapma, hatadan öğrenme yolları ile dansı geliştirmeyi ve hayatımıza yerleştirmeyi hedefliyoruz. Rekabeti değil dayanışmayı geliştirmeye çalışıyoruz. Öte taraftan okulların, hocaların ve yardımcılarının sağlayabildikleri eğitim sistemleri daha hızlı ve güvenli yol almamızı da sağlayacaktır. Olanaklarınız ve vaktiniz olduğu sürece hepsinden yararlanmanızdan yanayız.
Hedefimiz eğitim modellerinin, okulların ve hocaların yerini almak değil, tam tersine bilgi kaynaklarını ve kanallarını açmak, kültürel ve sosyal zenginliğimizi artırmak. Tango eğitiminin ve yaşam tarzının daha fazla insan tarafından kabul görmesi ve sürdürülebilir olması için alternatifler ve eklentiler yaratmaya ihtiyacımız var. İşçinin, emeklinin, öğrencinin ve engellinin de Tango dünyasında yer almasının yolu bizce bu.
14 Eylül Salı günü İzmirli Maestrolar sevgili İrfan Uğur Üçel, Macit Şirin ve Serhat Onuk'un İzmir Dans Kolektifi'nde ortak düzenledikleri Milonga Juntos'ta görüşmek ve İzmir'in değerli Milongueralarından ve Tango DJ'imiz sevgili Gül Özarın'ın tandaları eşliğinde hep birlikte güzel bir akşam geçirmek dileği ile....
Okullarımızdan ve değerli maestrolarımızdan da en kısa zamanda ziyaret bekleriz efendim. Onlar bizim baş tacımız, değerli hocalarımız ve tango yoldaşlarımızdır. Rakip değiliz, unutulmasın, eninde sonunda birlikteyiz, araçlarımız farklansa da aynı yolun yolcularıyız. Yine bolca kesişmek ve dans etmek umudu ile...
15 Eylül Çarşamba günü yine Karşıyaka Botanik Park'ta Practilongamız olacak ve sonraki haftalar yine Salıları Kolektif etkinliklerine devam edeceğiz. Ekim başı itibarı ile geçeceğimiz kapalı mekanları, günlerini ve saatlerini duyuracağız.
İzmir Özgür Tango Kolektifi adına,
Aren Leon, moderatör
PS: İrfan'ın Milonga Juntos Postundan: "Sevgili dostlar geçtiğimiz hafta kaçıranlar için, artık milongalarımızda, aşı kartı kontrolü ya da hastalık geçirildiğine dair resmi bilgi ya da son 48 saat içinde yapılmış negatif sonuçlu PCR testi talep etmekteyiz. "
Comments
Post a Comment